Google
 

Çarşamba, Haziran 28, 2006

Luzi`lere misafir olduk...




Gecenlerde arkadasim luziye misafir olmustuk. Resimleri ve yazinin devamini ancak gelince ekliyecegim. Cünkü binada insaat var durulmuyor. Biz bahceye kaciyoruz. Hepinize sevgi ve selamlar...

Pazartesi, Haziran 26, 2006

Hepinizi bekliyorum...


Yoklugumda sitemi ziyaret ederek, özlemlerini dile getiren tüm dostlara sevgilerimi sunuyorum. Iki haftalik ayriligin ardindan yine burdayim. Bahcedeki ( Melegin deyimiyle yazlikta) iki haftanin son günü yani dün, Melekleri misafir ettik. Fotograf makinemdeki bir ariza nedeniyle fotograf cekemedim.
Cok güzel, nese icinde bir gün gecirdik. Melegin kücük oglu Emirin saksidan sarkan cilekleri dalindan agziyla uzanip yemesi, tabi üstbas da bu arada kipkirmizi unutamiyacagimiz anilarin arasinda yerini aldi. Anilin cektigi fotograflarda oldukca ilginc tabii. Fotograflari görmek icin tiklamaniz gerekiyor.

KISIR YEMESiNi ÖGRENiYORUZ...





Degisik damak tadi, farkli kültürlerin insanlariyiz. Mutfagimizda cok zengin. Misafirperverligimize ise diyecek söz yok.
Hal böyle olunca; bahcede gecirdigimiz günlerden birinde komsumuz Rosemarie ve Werner bize misafir oldular. Havanin sicagina aldirmadan ictikleri beyaz sarabin yaninda, bahceden topladigimiz taze marulla kisiri büyük bir begeniyle yediler. Bahcede hergün dolu dolu geciyor. Aksamlari da klüphaus`ta topluca mac izliyoruz. Cok zevkli oluyor...

Kirazlar bitti...bitti de.



Haftalardir kirazlari korumaya calissakta, kuslarin zarar vermelerine engel olamadik. Kuslarla ortaklasa bitirdik kirazlari ve kirazlar bitti. Kuslar da biz de rahata erdik diyecekken, gectigimiz iki hafta öncesi tam bahce kapisinin yanindaki cit bitkileri arasindan kücük bir kusun kactigini gördük. Demek ki yoldan gecerken, bizden rahatsiz olmustu.
Merakla agaclarin arasinda inceleme yapinca bir kus yuvasi ve icindeki alti adet yumurtayla karsilastik.
Daha düne kadar kuslari bahceden uzaklastirmaya calisirken, simdi artik kus yavrularinin dünyaya gelislerini bekliyecegiz.

Pazartesi, Haziran 12, 2006

Begonvil`ler ve Flamingo`lar...






Meleklerle birlikte yaptigimiz Saray Bahcesi gezisinden izlenimler. Hatirlayanlar bilir, kis ortasinda bir Begonvil diye tutturmustum. Sonrasinda da sera sera dolasip kis ortasinda caddelerde kar kalinligi 25cm iken biz acmis cicekleri üzerinde Begonville eve dönmüstük.
Tabii benim Begonvil`im zaman icinde ciceklerini döktü. Ben kurumus ciceklerini bir tabak icinde muhafaza ediyorum.
Begonvilime gelince; o bahcede, yeniden yeserdi. Henüz cicegi yok ama yeni dallar ve yapraklar cikardi. Iklime alismaya calisiyor...

Pazar, Haziran 11, 2006

1927 den Itfaiye araci




Diger arabalarin yaninda encok ilgimi ceken bu itfaiye araci oldu.
Sag tarafindaki cani, lastiklerindeki agactan yapilmis jantlar vs. Yanindan ayrilamadim.




Blühenden Barock Ludwigsburg.





Dünkü yazimda bahsetmistim. Bugün nostalji yasayacagiz diye. melegin dünyasi blogundan tanistigimiz arkadasim Melek, esi ve cocuklariyla tabi esimde hepberaber Ludwigsburga Sarayin bahcesine gezmeye gittik.
Tam 250 fotograf cekmisim. Zaman olsa belki 1250 fotograf cekebilirdim. Artik zaman zaman paylasagiz. 1900 lü yillardan eski model arabalarin sergisinde kendimizden gectik. Arabayi kullananlar bile o devrin kiyafetlerini giymislerdi. Güzel bir Pazar günü gecirdik.

Sokak Müzisyenleri...


Burasi Schloßplatz, belki icinizden gelmis gezmis olan vardir. Melekle tanismamiza vesile olan yerler. Sanal olarak tanisip gercek hayata da gecirdigimiz dostlarimiz. Dün Futbol severler gibi bizde bu meydanda bulustuk.

Onlardan ayrildiktan sonra Stuttgarta misafir olan dünyanin cesitli ülkelerinden gelen sokak müzisyenlerini izledik. Gercekten Stuttgart suan rengarenk civil civil. Taraftar bayraklari, gruplarin eglenceleri ah keske bizde katilabilseydik bu sampiyonaya.

Eger katilmis olsaydik adim gibi eminim bu meydanlarda davul zurna hatta mehter takimi bile olurdu. Bu kadar Türkün yasadigi bu ülkede, biz takimimizi agirliyamiyoruz ne yazik ki...

Cumartesi, Haziran 10, 2006

Biz tanistik ya simdi sira eslerimizde...


Melekle gectigimiz hafta tanismistik. Kahvaltiya davet etmisti beni, hatirlayacaksiniz, burada paylasmistim sizlerle.

Bugün Königstrasse`de Karstadt magazasi önünde bulusmaya, eslerimizi de tanistirmaya karar verdik. Sözlestigimiz saatte oradaydik. Melek Ahu ile alisverise devam ederken oglu Anil beni taniyarak bize dogru kostu ve biz Melek gelmeden esiyle de tanistik. Bir süre sohbet ettik ayak üstü.

Yarin birlikte güzel bir gezi yapmak icin sözlestik. Eskiyi, nostalji yasayacagiz. Dönüste fotograflari paylasirim sizlerle.

Cuma, Haziran 09, 2006

2006 Dünya Kupasi Almanya`da basladi.


Havaninda güzel olusu nedeniyle Stuttgart sehir merkezine dolasmaya gittik bugün. Aylardir bekledigimiz Dünya Kupasi Futbol karsilasmalari nedeniyle oldukca kalabalikti.

Yer yer caddelerde müzik yapan yapan gruplar, taraftarlar sokaklari doldurmustu.

Türkiyenin yer almadigi bu yilki Dünya Kupasi renkli görüntülere sahne oluyor.

Fotograflar Schloßplatz`dan. Etkinlikler bir ay sürecek. Alisveris merkezleri hergün bir saat daha uzun ve pazar günleri de acik olacak.

Kirazlar oldu...


Kirazlar oldu, oldu da...
Nihayet havalar düzeldi. Bahcede kirazlar ve cilekler de olgunlasti.
Kirazlarin bir bölümünü kuslar yedi. (Bir ara internette okumustum;Kullanilmis cdleri agaca asarak kuslari engelliyecegimizi) ne yazik ki hicbir sey fayda etmedi. Degil cdler, asmadigimiz balon, eski gömlekler daha neler neler. Yeni cikan yavrular acliktan cikmis gibi grup halinde saldiriyorlar.
Eh ne yapalim. Biz de bölüstük kuslarla. Seneye agaci kücülterek file gecirmekten baska care göremiyorum.

Cuma, Haziran 02, 2006

Bahcedeyim. Kahve icmeye beklerim...

Yine mor cicekler yine Yabangülü


Melekle bulusmamizin ardindan eve döndüm. Havalarin yagisli olmasindan dolayi eve döndügümüzden, bahce ve yesilliklerden uzak kaldik.


Tek care evde bunaldigimiz icin Schlossparka attik kendimizi. Iki saatlik yürüyüs zarfinda ben yine cicekten cicege kostum.


Rengarenk cicekler gercekten insani büyülüyor. Birde dogaya asiksaniz, daha bir farkli oluyor bakis acisi.


Yürüyüs sonrasi dönüs yolundayiz. Arabamizi Hauptbahnhof`a yakin biraktigimizdan oradan gecmek durumundayiz.


Istanyonun altindan gecmek icin yoldayiz, ben hala fotograf cekiyorum. Ileride belki baska bir sehirde yasarsak, bu fotograflar hatira olarak kalsin.


Metro alt gecit yine büyük bir kapalicarsi gibi. Ne ararsan var. Stuttgart`a Dünya Kupasi dolayisiyla gelecek olanlar yada buraya yolu düsenler görecekler.


Burada magazalarin acik kalma saatleri bile uzatildi bütün sehirde. Hatta Pazar günleri bile acik kalacak.


Tam arabamiza yaklasiyoruz ki; Hauptbahnhof`un tas duvarlari kenarinda o magrur durusuyla acmis olan Yaban Gülünü görmiyeyim mi?
Tabii fotografini cekmemek olmaz. Bende cektim.