Google
 

Cuma, Aralık 15, 2006

PIRINC YE#18



Yaklasik bir yildir bekledigim etkinlik, nihayet start aliyor. Zaman ne kadar cabuk gecmis ve sira bana gelmis. Uzun uzun düsündükten sonra son kararim pirinc oldu.

Etkinlik icin pirinci secmemin birkac nedeni var. Öncelikle cok konu islendi. Secimde zorlasmaya basladi.Kisin sadece kis sebze ve meyvesi var. Havuc mu olsun? zeytin mi peynir mi derken ilk aklima gelen pirinc üzerine düsüncem daha agir basti.

Sayfamin bir hobby bahce blogu olmasi, genelde sebze, meyve ve bahce düzeni ile icice olmam pirinci secmemin birinci nedeni.

Ikinci neden cocuklugumda pirinc ekimine bizzat sahit olmak. Ailemin bir dönem pirinc tarimi yapmasi ve benimde o yaslarda calisan iscilerle beraber pirinc tarlasinda su ile dolu olan pirinc tavalarinin icindeki yürüyüslerim, güya yardim etme istegim. Her ne kadar yardim edemesemde onlarla beraber pacalari sivayip tarlada dolasmam, anilarim...

Pirinc ile ilgili tariflerinizi 15 Ocak 2007 tarihinde yayınladıktan sonra, blog adresi, şehrinizi/ülkenizi belirterek ye.etkinlikleri.pirinc.ye18@googlemail.com adresine gönderirseniz sevinirim. Blogu olmayıp katılmak isteyenler ise bulunduğu şehir/ülke, tarifi ve fotosunu yine aynı adrese belirtilen tarihe kadar gönderebilirler..

Etkinlik bannerinin tasariminda
Bujene´ye tesekkürler.

Etkinlik kodu hemen yanda kopyalayip sayfaniza alabilirsiniz. Hepinize simdiden kolay gelsin...



Pirincin işlenmesi ve yan ürünler:

Pirinç kabuğu: Pirinç tanesini içine alan dış kaplama veya kabuk tabakası. Kabuk yenilmez, fakat enerji santralleri ve pirinç çeltik fabrikalarında yakıt kaynağı olarak yakılabilir, aşındırıcı ve başka ürünlerde koruyucu tabaka olarak kullanılır.

Pirinç kepeği: Esmer pirincin üst tabakası. Tahıllarda, karışımlarda ve vitamin konsantrelerinde bir bileşendir ve pirinç kepeğinin gıda kalitesinde olmayan cinsleri hayvan yemlerinde kullanılır.
Pirinç kepeği yağı: Pirinç kepeğinden çıkartılan yüksek kaliteli bir yemeklik yağdır.

Kırık taneler: Bir tam tanenin dörtte üçünden küçük olan pirinç taneleri. Pirinç unu yapımında ve evcil hayvan mamalarında kullanılır.
Pirinç unu: Öğütülmüş kabuksuz veya esmer pirinçtir. Alerjenik değildir ve bu da onu, glütene ve buğday unu ürünlerine karşı alerjisi bulunanlar için bir buğday alternatifi olarak çok değerli hale getirir. Pirinç hamuru, cips ve başka aperatif yiyecekler ve kahvaltı amaçlı tahıl ürünleri üretilmek üzere tabaka haline getirilebilir.


PRİNC / KÖKLERİ SUDA DANS EDEN BİTKİ: PİRİNÇ

HİMALAYALARIN ETEKLERİNDEN BÜTÜN DÜNYAYA YAYILAN PİRİNÇ SADECE BİR BESİN MADDESİ DEMEK DEĞİL. PİRİNÇ AYNI ZAMANDA YERYÜZÜNDE MİLYONLARCA İNSAN İÇİN KÜLTÜR, POLİTİKA, İŞ VE TOPRAKLARIN GÜZELLİĞİ DEMEK.


Yeryüzünün en eski yiyeceklerinden biri olan pirincin öyküsü Himalaya Dağları'nda başlar. Tam beş bin yıl önce Himalayaların görkemli coğrafyasında ortaya çıkan oradan da bütün dünyaya yayılan pirincin kültürünü, geleneklerini ve işlenmemiş potansiyelini bugün milyonlarca insan paylaşıyor. Hala Güneydoğu Asya ülkelerinin birçok köylü ve çiftçisi bir pirinç tanesini altınla eş değer tutuyor. Japonya'da insanlar pirinci kültürlerinin kalbi olarak görüyor. Batı Afrika'daki Senegal Irmağı boyunca, köylüler misafirlerini özel hazırlanmış pirinç yemekleri ile karşılıyor.

Asya'nın büyük ırmaklarında, Himalayaların eteklerinde, Afrika'nın tropikal yağmur ormanlarında ya da Ortadoğu'da pirinç insanların hayatlarına sadece yiyecek olarak girmiyor. Pirinç aynı zamanda yeryüzünde yaşayan milyonlarca insan için kültür, politika, iş, toprakların güzelliği anlamına geliyor. İşte bu sebeple de çoğu ülkenin dini festivallerinin, evlilik partilerinin ayrılmaz parçası, şarkıların ve resimlerinin teması oluyor.


Pirinc,
baldo, jasmin gibi cesitli türleri bulunan, genelde pilav, dolma, corba ve garnitur yapiminda kullanilan, unundan kivam arttirici olarak yararlanilan tahil cesidi.

Perşembe, Aralık 14, 2006

KABAK YE#17

Bu ayki YE#17 etkinliginde ev sahibimiz Bursa´dan hemserim Marifet Teyze. Sevgili Vildan.
Iki kücük seker kizlarina ragmen bizi konuk ediyor. Kendisine bu konukseverligi icin tesekkür ediyor ikizleriyle saglikli mutlu bir yasam diliyorum...
Bu etkinlige bende üc tarifle katiliyorum. Kabak tatlisi herkes tarafindan bilinen ve begenilen bir tad olmasina karsin diger tariflerimde cok kolay, pratik ve cok lezzetli oluyor. Hepinize denemenizi tavsiye ederim...


Kabak corbasi
Kis günleri icin güzel bir tarif. Yapimi cok kolay, herkesin severek icecegi bir corba tarifi.
Tarifi görmek icin Tiklayiniz...

Kabakli patlican patates yelpazesi


Buz dolabinda elime gelen dört ortaboy kizartma kabagi bir patlican dört patatesten olusan bir yelpaze... Tarif icin
Tiklayin...


Kabak Tatlisi

Kisa yakisan cok lezzetli bir tatli. Bahcede yetistirdigim kabaktan yaptim. Tadi da cok nefis oldu. Tarifi görmek icin
Tiklayin...

Pazar, Aralık 10, 2006

Çay Kültürü... Çay'ın Tarihçesi

Çay...
Nice efsanelere konu olmuş geçmişiyle, diyar diyar gezerek günümüze kadar ulaşan büyülü sıvı... Uğradığı her durakta iz bırakarak, farklı kültürlerce içselleştirilerek yolculuğuna devam eden, ettikçe de adına has kendi kültürünü müjdeleyen... Japon Çay SeramonisiDünyada "çayın babası" olarak bilinen Dharma'dan yola çıkarak yüzyıllar içinde çeşitli evrimler geçirip günümüze kadar ulaşan çay geleneği, Japonya'da çay seramonisi adı altında işlenmeyi sürdürüyor. Günlük çay ritüellerini felsefeleriyle harmanlayarak kültürlerine yansıtan Japonlar, çay içme ve ikram etme eylemine, kattıkları estetikle başlı başına bir sanat, düşünsel zenginlikle başlı başına bir ayin boyutu kazandırmışlar. Tipik bir Japon evinin özel dizaynlı bahçesinin en sade bölümünde sadece çay törenlerinde kullanılmak üzere özel tasarlanmış Hoshoan adı verilen küçük bir ev bulunur. Alçakgönüllü olma esasını hatırlatmak amacıyla ancak eğilerek girilebilecek kadar küçük tutulmuş kapısından bu eve girerken erkeklerin silah, bayanların da zinet eşyaları ile girmeleri yasaklanmıştır. Bu yasak, dünya zenginliği ve gücünden arınarak tevazuya bürünmeyi simgelerken, eşya ve detaya boğulmadan döşenmiş ev de bunu destekler nitelikte son derece sade çizgilere sahiptir.
İngiliz Beş Çayı:
Fransa ve Hollanda'dan sonra İngiltere'ye sıçrayan çay çılgınlığı, 16. yüzyıldan 17. yüzyıla geçiş süreci içinde 10 yıl gibi kısa bir dönemde 6'ya katlayan ithalatı ve tüketimiyle İngiliz toplumumun her seviyesinden insan tarafından rağbet gördüğünü gözler önüne sermektedir.Yazinin tamami icin lütfen Tiklayiniz.
Çay'ın Tarihçesi:


Evrende başlangıçta su vardı...İçine bir gün bir yaprak düştü...Çay oldu.. İşte yaklaşık beş bin yıllık tarihiyle yapraktan demliğe bir bardak çayın öyküsü böylelikle başladı...Yazinin devami icin Tiklayiniz...





Ah benim traktörlerim...




Uzun yillar ziraat okulundaki deneyimler, traktörler, (esimin isi) simdilerde bu kadar büyük tarlalara ekmiyoruz, hobby bahce ilgimiz buradan geliyor... Emekli olmus veya orta yasin üzeri tüm blogcu dostlara, ziyaretcilerime tavsiyem; toprakla hasir nesir olun. Tüm fazla enerjinizi, zamaninizi topraga ayirin. Hem vaktinizi güzel bir sekilde degerlendirir, hem de arzu ettiginiz sebze ve meyveyi taze olarak kendiniz yetistirirsiniz.
Ayrica, bizim bulundugumuz yerde biz, örgütlenerek, güzel bir grup olusturduk. 45 bahce sahibi birbirimizle yaris halindeyiz. Istanbul´da bu uygulamayi yapan bazi belediyelerin oldugunu internet haberlerinden ögreniyorum. Bursa belediyesi de böyle bir calisma yapmis bu konuda. Sadece emekli olan memurlara verilmek kaydiyla bahce parsellemis. Bence sadece emeklilere degil, genclere de bu imkan taninmali. Hobby bahceler genclere de sevdirilmeli ki, bahcelerinin temelini genc yasta atabilsinler. Meyve agaclari cocuklariyla beraber büyüsün. Bahcesiz bir yasam düsünemiyorum. Bilhassa günümüzde büyük sehirlerin beton yiginlari icinde yasayan bizler icin Hobby Bahce kurtulus oluyor. Güzel bir gün diliyorum...

Pazar, Aralık 03, 2006

Noel Pazari-Weihnachtsmarkt Stuttgart

Stuttgart Weihnachtsmarkt´an birkac görüntü. Havanin yumusak bir bahar havasi ve günlerden de Pazar olunca oldukca kalabalikti Noel Pazari, heryeri gezemedik kalabaliga girmek de cok güctü. Kiyidan köseden dolastik, sonra güzel bir sonbahar gününü sehrin ortasindan gecen parkta gezerek noktaladik...




Cumartesi, Aralık 02, 2006

YE#ÖZEL Yilbasi ve Bayram Mönüsü


Arkadaslarimizin yogun istegi üzerine Ye# Özel Yilbasi ve Bayram Mönüsü olarak 25 aralikta burada sayfamda ev sahipligi yapacagimi duyurmak istiyorum siz blogcu dostlarima...

Yilbasi ve Bayram Mönüsü olunca oldukca genis bir konsept cikiyor ortaya. Yapacagimiz her türlü sicak, soguk yemeklerimiz, meze ve salatalarimiz, tatli, tuzlu hersey giriyor listeye. Iceceklerimizle beraber güzel bir masa düzenini de paylasabilirsiniz... Hepinize kolay gelsin...

Yilbasi& Bayram Mönüleri ile ilgili tariflerinizi 25 Aralık 2006 tarihinde yayınladıktan sonra, blog adresi, şehrinizi/ülkenizi belirterek
soniavarol@gmail.com adresine gönderirseniz sevinirim. Blogu olmayıp katılmak isteyenler ise bulunduğu şehir/ülke, tarifi ve fotosunu yine aynı adrese belirtilen tarihe kadar gönderebilirler..

Pazar, Kasım 19, 2006

Pazar Tatili...


Coklarimiz Pazar günü Pazartesi sendromunu yasar. Bu gecmiste bizim icin de öyleydi.

Artik bizim icin Pazartesi sendromu yerine bahcede yapacagimiz isler cogaldikca o islerin sendromu baslar.

Yazi henüz terkedip kisa dogru yol aldigimiz bu günlerde, yapacagimiz isleri tamamlamanin huzuru icindeyiz. Buna ragmen yine gelecek yazi sabirsizlikla bekliyoruz.

Simdilerde bahce icin planlar yapmaya basladik bile. Hangi sebzeyi nereye ekeriz? Bahcede hangi cicegimiz eksik? Ya da bu sene su sebzeyi de deneyelim gibi...


Fotograftaki Begonvil ve Flamingoyu yazin gezdigimiz bir parkta cekmistim.

Efendim, güzel bir haftasonu tatili diliyorum...

Cumartesi, Kasım 18, 2006

Odenheim Cesmesi

Hikayesi de cok ilginctir. Anilari vardir burada yasayan gurbetcilerde. Belki bu fotograflari görüpte anilari gözlerinde canlananlar olabilir... Burasi kücük bir kasaba olan Odenheimde bir cesme ve ormanlik alan. Dikkatinizi cektiyse asagidaki levhada Almanca ve Türkce yazi var... Eskiden cok eskiden yani Türklerin Almanya serüveni basladigi ilk yillarda burada cesme basinda toplanip piknikler, eglenceler yapilirmis.

O zamanlar birakin Türkce yayin yapan televizyonu Türkce radyo bile dinlenemedigi yillar. Ne yapsin bizim gurbetciler. Anavatandan sadece izine gidip gelenden yada postayla gelen mektuptan haber aliyor. Ben hatirliyorum o zamanlar gelen ilk kusaklardan olanlari, (cogu temelli döndü hatta bazilari terki dünya eyledi)burada sazli sözlü eglenceler yaparlardi.
Nerden nereye... Bende birgün bu yoldan gecerken durup fotografini cekeyim dedim. Simdilerde buralara kimseler ugramaz oldu. Artik burda yasayanlarda adetlerini degistirdi yada vakit bulamiyorlar buraya gelmeye. Gelselerde birsey degismez cünkü buralarin tadi o zamandi. Zaman geri gelmiyor... Herseyi zamaninda yasamak varmis.

Pazartesi, Kasım 13, 2006

Stuttgart´ta Gün batimi...



Patates YE-16 Domates kompostosunda Patates Köftesi.


Annemin Mutfak Kokusu
blogundan sevgili Evren`in secmis oldugu Patates Ye etkinligi icin hazirladigim tarife harfiyen uymadim. Patates nisastasi yerine misir nisastasi kullandim. Salam sevmedigim icin koymadim. Taze sogan yerine bir bas kuru sogani kullandim. Fakat umdugumdan daha nefis oldu. Vejetaryan olanlara yada soguk meze olarak tavsiye ederim. Tarifi görmek icin
Tiklayin...

Pazartesi, Kasım 06, 2006

Grafiti






Gectigimiz haftalarda yasadigimiz sehirde Sonbahar Fevsivali vardi. Daha önce ciftclilerin gecidini paylasmistim sizlerle. Aksamlari da oldukca kalabalik, insanlar festivale akin ediyorlardi. Dolayisiyla o gruplarin arasina bizde karistik. Arabamizi oldukca uzakta biraktigimizdan nehir boyunca yürüyerek festival alanina ulastik. Aslinda esas paylasmak istedigim festival degil de belediyenin de destekledigi sokak ressamlariydi. Oldukca fazla fotograf ekledim. Cünkü aralarinda secim yapamadim. Yol boyunca duvarlari, köprü alt duvarlari hatta sütunlari bile cok güzel resimlerle süslemisler. Ne diyelim ellerine saglik. Olur olmaz reklam afislerinden cok daha güzel bir görüntü. Burasi neresi mi? (Stuttgart/Bad Cannstatt)

Pazar, Kasım 05, 2006

Üstü örtülü elma pastasi...

Haftasonu yaptigim bu pasta tarifini mutlaka paylasmaliydim. Gercekten cok hafif olan bu pasta cok da bereketli.
Bu kolay ve cok lezzetli tarifi görmek icin
Tiklayin...

Cumartesi, Kasım 04, 2006

Sokak Ressamlari

Yol boyunca duvarlari, köprü alt duvarlari hatta sütunlari bile cok güzel resimlerle süslemisler. Ne diyelim ellerine saglik. Olur olmaz reklam afislerinden cok daha güzel bir görüntü. Burasi neresi mi? (Stuttgart/Bad Cannstatt)fotograflari görmek icin Tiklayin...

Klassische Rinderroulade

Bu yemek alman mutfagindan. Yapilmasi cok kolay. sadece eti kasabiniza yarim cm gibiince dilim olarak kestiriyorsunuz. Yanina pilav veya makarna yada patates püresi yakisiyor. Aciklamali tarifi görmek icin Tiklayin...

Cuma, Kasım 03, 2006

Stuttgart`ta gün batimi...

Günesin batisini herkes izlermis de, dogusunu herkes izleyemezmis öyle demis atalar. Neyse bu kez bende batisini izleyenlere dahil olmusum.Günesin batarken balkondan izleyebildiklerim.
Yasadigim sehir büyük bir metropol. Yani bahcede dogayla icice yasamaya benzemiyor burasi. Henüz eve dönmüsken simdiden özlemeye basladim bahceyi. En son gittigimizde cicek soganlarimi da ektim. Ilkbaharda cicek actiklari zaman onlarida paylasacagim burada. Eger öyle bir niyetiniz varsa gec kalmis sayilmazsiniz, aralik ayi sonuna kadar cicek soganlari ekilebiliyor.Fotograflari görmek icin...

Perşembe, Kasım 02, 2006

Su kabagi (Lagerneria vulgaris)



Su kabagi (Lagerneria vulgaris): Meyvelerinin yarisi siskin, yarisi dardir. Bu sebepten su kabi olarak veya ortadan boyuna kesilip kurutulduktan sonra masrapa seklinde kullanilmaktadir.

Pazartesi, Ekim 30, 2006

Musmula...



Musmula, döngel ve besbiyik olarak biliyorum bu meyveyi. Belki de baska isimleri de vardir. Almancasi Mispel`dir. Bahcemizde en son toplanan meyvedir. Bu meyve ile sezon kapanir,kapanir ama biz tabi ara sira gidip dolasiriz bahcemizi kis ve kar bile olsa...
Musmula hakkinda bilmek istedikleriniz ve faydalari icin tiklayiniz...

Bu agaccik da cok yavas büyüyen bir cali, cit bitkisi. Üzerindeki üzümsü meyveleri, sonbaharda yapraklari sararip dökülmeye gittiginde eflatun bir renk alir ve bütün kis üzerinde durur.
Ismini bilen varsa yazsin lütfen...

Pazar, Ekim 29, 2006

CUMHURIYETIMIZIN 83. YILI KUTLU OLSUN...



ONUNCU YIL MARSI
Çıktık açık alınla, on yılda her şavaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan.
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.

Türk’üz, Cumhuriyet’ in göğsümüz tunç siperi,
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri.


Devami icin Tiklayin...

Söz: Faruk Nafiz Çamlıbel - Behçet Kemal Çağlar Müzik: Cemal Reşit Rey

Cumartesi, Ekim 21, 2006

Bir Bayram Sabahi...


Cocuklugumdaki bayramlar cok farkliydi. Her bayram sabahi annem,erkenden kalkar, babam camiden gelinceye kadar,bahcede ates yakilir,(rahmetli babaannem), halam ve annemin yardimiyla cigbörekleri hazirlar pisirirdi.Ciböregin tarifi icin

Camiden gelen babam, amcam ve dayim hep beraber eller öpülür, bayram sofrasina oturulurdu. Tabi bizlerde bayram harcliklarimizi alirdik.
Babam bizi yani kardeslerimle beraber Pinarbasina götürür(Bursa`da eskiden orada bayram yeri kurulurdu) önce rahmetli dedemin kabri ziyaret edilir oradan da bayram yerinde eglenirdik.
Simdilerde artik eski adetlerin hicbiri kalmadi. Bizler yurtdisinda gelenek ve göreneklerimizi unutmamak, cocuklarimiza da ögretmek icin hep caba sarfettik. Buna ragmen kosullar elverdigince bayramlari yasatmaya calisiyoruz...
Dostluk iliskilerinin güclendiği, hosgörünün, yardımlasmanın arttigi günler olan dini bayramlar pek cok güzel gelenegi de icerir:
Cocuklara para ve armaganlar, yoksullara fitre ve zekat vermek; komsularin, akrabalarin evlerini ziyarete gitmek; kurban kesmek, topluca bayram namazina gitmek bayram günlerinin adetlerindendir.
Geleneksel Islam toplumlarinda Seker ve Kurban bayramlari gelenekleri, senlikleri ve ibadetleriyle yilin önemli dini bayramlaridir.
Üc gün süren Seker Bayrami Ramazan'dan sonra geldigi icin Ramazan Bayrami olarak da adlandirilir.

Benim ömrümde irmaklar vardir,
sularinda hayallerimi yüzdürdügüm;

Benim ömrümde sevdiklerim vardir,
Bayramlar ayri gecince üzüldügüm;

Bayraminiz mübarek olsun...

Hepinizin Ramazan Bayraminizi Kutluyorum...

Agac yasken egilir...


Gectigimiz Pazar günü sonbahar günesinden istifade ederek Neckar nehri kiyisinda yürüyüs yapmistik. Agaclar tam bir renk cümbüsü, sonbahar havasina girmisler.

Havanin güzelliginden yararlanmak icin bazilari bizim gibi yaya olarak, bazilari da bisikletleri ile yollara düsmüs. Yürüdügümüz yol güzergahinda dikkatimi ceken birsey oldu.

7-10 yas grubu cocuklar boot sporu yapmak icin nehir kiyisinda hazirlaniyorlardi. Bir süre onlari izledik. Pür dikkat egitmenlerini dinliyor, onun dediklerini yapmaya calisiyorlardi.

Onlarda her yas grubundan gelecegin kürekcileri. Bizim bahceciler klübümüz gibi, onlarda örgütlenmis. Agac yasken egilir. Atalar dogru söylemis...